Bir gün boş bulundum da düşünmeye başladım;
-Geçip giden hayatı düşündüm; umarsızca yaşayışımızı ve sonu hiç olan hayatın içindeki debelenişimizi… Ah düşünmez olaydım!
⁃ Sunileşen, ruhsuzlaşan aşkları düşündüm; sevdayı değersiz kılan ucuz insanları ve sözleri…
Ah düşünmez olaydım!
⁃Savaşları, kavgaları düşündüm; bir hiç uğruna verilen ve sonunda masumların öldüğü,
insanlığın yitirildiği savaşları… Ah düşünmez olaydım!
⁃ Barışı düşündüm; ansızın bir sızı belirdi içimde, adı hep dillerde olan ama sadece bir
anlaşmada yahut bir erkek isminde var olabilen, masumların umudu olan barışı… Ah
düşünmez olaydım!
⁃ Güzelliği düşündüm; şöhrete ve paraya değişilen, Allah’ın verdiğiyle yetinilmeyip insan
eliyle değiştirilen güzelliği… Ah düşünmez olaydım! ⁃ Parayı düşündüm; uğruna nice canlara
kıyılan, insanı birbirine kırdıran, babayı evladından ayıran, insana insanlığı unutturan parayı…
Ah düşünmez olaydım!
⁃ Zamanı düşündüm; su misali akıp giderken ardından bakakaldığımız, ancak hiçbir zaman
geri gelmeyeceğinin farkında olmadığımız, boşuna harcayıp da geç anladığımız zamanı… Ah
düşünmez olaydım!
⁃ Sevgiyi düşündüm; en çok ihtiyacımız olan ama hep ikinci planda olan, yüreğimizde
taşıdığımız ama hakkını veremediğimiz sevgiyi… Ah düşünmez olaydım!
Ve nihayetinde insanı düşündüm; iyisiyle, kötüsüyle, varlığıyla, yokluğuyla insanı. Sonu belli
olan dünyada bir makam için birbirini kıran, aşkıyla destanlar yazan, zulmüyle çok ahlar alan,
merhametiyle doğrulan, öfkeyle yoğrulan yani her haliyle insanı düşündüm.
AH DÜŞÜNMEZ OLAYDIM!